
Bel Fıtığı Ağrısı
Bel Fıtığı Nedir?
Bel omurları arasında bulunan disklerin yapısının bozulması, diskleri çevreleyen zarın yırtılması ile diskin bombeleşmesi ve çevresindeki sinirlere bası yapmasına fıtık denir. Fıtığın sinir üzerine basısı ne kadar fazla ise şikayetler o kadar şiddetli olur. MR da bazı disklerin fıtıklaşmış olmasının hasta için bir zararı yoktur. Fıtıklaşan diskin bası yaptığı durumlarda bel fıtığı hastalığından bahsedilir.
Bel Fıtığı Neden Oluşur?
Vücut ağırlığımızı taşıyan omur ve disklerin üzerine ani ve şiddetli yük binmesi bel fıtığına neden olur. Yükün bel ve karın kasları tarafından omurgada eşit olarak dağıtılması gerekir. Bu nedenle bel ve karın kasları zayıf olan hastalarda bel fıtığı oluşma riski artar. Bazen genetik yatkınlık da söz konusudur. Diskin fıtıklaşmasını engelleyen zar bazı kişilerde daha zayıftır, bu durumda da risk artar. Yine sigara içiciliği ile de bu zarın direncinin azaldığı ve daha kolay yırtıldığı da bilinmektedir.
Bel Fıtığı Tanısı Nasıl Konulur?
Yaklaşık 2 haftayı geçen bel ağrısı bel fıtığının ilk belirtilerindendir. Bel ağrısı ile birlikte bacak ve ayağa yayılan ağrı başlar. Bazen bel ağrısı tamamen kaybolur, kalça ve bacağa yayılan ağrı artar. Ani uyuşukluk ve güçsüzlük olabilir. Bu belirtiler görüldüğünde ilk yapılması gereken detaylı muayenedir. Muayene sonrası gerekiyorsa çekilecek MR ile fıtık teşhisi net olarak konulabilir.
Ameliyatsız Bel Fıtığı Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Ameliyatsız bel fıtığı tedavisinde en etkili yöntemlerden biri G Therapy methodudur. Bir manuel terapi methodu olan G Therapy uygulamasında, omurga çevresindeki derin dokulara özel bir cihaz yardımıyla ulaşılarak fıtığın sinir üzerine yapmış olduğu bası ortadan kaldırılır. Deri altına girilmeden uygulanan, yan etkisi ve riski olmayan bir yöntemdir. G Therapy eğitimini almış uzman fizyoterapistler tarafından uygulanır.
G Therapy uygulamasının ardından tamamlayıcı olarak kuru iğneleme, graston, kupa terapi, kinezyolojik bantlama uygulamaları yapılır. Kişiye özel egzersizlerle tedavi programı desteklenir.

Boyun Fıtığı Ağrısı
Boyun Fıtığı Nedir?
Tıbbi ismi Servikal Disk Hernisi olan boyun fıtığı, omurlar arasında yastık görevi gören disklerinyırtılması ya da kayması sonucu omuriliğe veya omurilikten ayrılan sinirlere baskı yapmasıdır.
Boyun Fıtığı Neden Oluşur?
Travmalar, zorlanmalar, uzun süre hareketsizlik ya da yanlış hareket, diskin yaşlılığa bağlı su kaybetmesi sonucu disklerde aşınma ve fonksiyon kaybı meydana gelir. Diskin dış tabakası aşınarak veya yırtılarak içindeki jelatinöz sıvı, omur ve sinir aralıklarına sızar. Bu klinik tabloya boyun fıtığı denir. Disk normal özelliğini zamanla kaybeder ve kireçlenir. Etrafındaki sinirlere baskı yapar. Bu baskı sonucu sinir sıkışarak ağrı ve hareket kısıtlılığına sebep olur.
Boyun Fıtığı Belirtileri Nelerdir?
-Boyun, sırt, kol ve omuzlarda ağrı
-Kollarda uyuşma ve his kusuru
-Kollarda karıncalanma
-Kollarda güç kaybı
-Reflekslerde azalma
-Kollarda incelme
Radikülopati olarak ifade edilen belirtiler, fıtıklaşma sonrasında o bölgede başlayan ve vücudun alt kısımlarına doğru yayılan şikayetleri tanımlar. Boyun fıtığı sonrasında kişinin boynunda hissettiği ağrı omuz, kol ve eline doğru yayılım gösterebilir. Ağrı dışında servikal radikülopati tespit edilen kişilerde boyundan ellerine doğru yanma, karıncalanma ve güçsüzlük gibi belirtiler eşlik edebilir.
Ameliyatsız Boyun Fıtığı Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Boyun fıtığı hastalarının yaklaşık olarak %10’unda cerrahi müdahale gereksinimi meydana gelebilir. Bu ameliyatta amaç diskin sinire baskı yapan kısmının çıkarılmasıdır.
Bunun dışındaki hastalarda çeşitli fizik tedavi yöntemleri ile fıtık tedavisi yapılır. Bu yöntemlerden en etkilisi G Therapy methodudur. Bir manuel terapi methodu olan G Therapy uygulamasında, omurga çevresindeki derin dokulara özel bir cihaz yardımıyla ulaşılarak fıtığın sinir üzerine yapmış olduğu bası ortadan kaldırılır. Deri altına girilmeden uygulanan, yan etkisi ve riski olmayan bir yöntemdir. G Therapy eğitimini almış uzman fizyoterapistler tarafından uygulanır.
G Therapy uygulamasının ardından tamamlayıcı olarak kuru iğneleme, graston, kupa terapi, kinezyolojik bantlama uygulamaları yapılır. Kişiye özel egzersizlerle tedavi programı desteklenir.

Boyun Düzleşmesi
Boyun düzleşmesi vücuttaki boyun bölgesinin kendine özel olan kıvrımını kaybetmesi sonucu ortaya çıkan duruşsal bir problemdir. İnsanlar da dahil omurgalı canlıların hepsinde bulunan omurların kendilerine özgü birçok kıvrımı vardır. Bu kıvrımlar çok önemsiz veya küçük ayrıntılar gibi görünse de vücudun dengede kalmasında ve postüründe (duruş) oldukça önemli bir yere sahiptir.

Fibromiyalji ve Sırt Ağrıları
Fibromiyalji sendromu(FMS) olarak da nitelendirilen fibromiyalji, kaslarda ve kemiklerde ağrıya sebebiyet vermekle beraber uyku düzenini altüst eden ve bilişsel bozukluklara yol açan kronik bir yumuşak doku romatizmasıdır. Toplumun yaklaşık %3’lük bölümünde rastlanan ve yaşam kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkileyen fibromiyalji sendromunun, istatistiklere bakıldığında kadınlarda daha sık görüldüğünü söylememiz mümkündür. Çocuklarda da görülebilen fibromiyalji sendromu, genellikle orta yaştan itibaren görülmekle birlikte yaşlandıkça bu sendromun ortaya çıkma riski de yaşlanmaya paralel olarak artmaktadır.

Skolyoz ve Duruş Bozuklukları
Görülme sıklığı % 0.2 - 6 arasında değişen Skolyoz bilinen en eski omurga deformitesidir. Travma, doğumsal gelişim bozuklukları gibi çok çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebildiği gibi, skolyoz olgularının %80’inin nedeni bilinmemektedir. Genellikle gelişme çağının başlangıcında, çocukta omuz asimetrisi, sırtın bir bölümünde kabarıklık, kalçaların aynı seviyede durmaması gibi bulgularla anne ve baba tarafından fark edilir.

Migren ve Baş Ağrıları
Migren, hastanın günlük yaşamanı etkileyebilen, gün içerisindeki gerçekleştirdiği aktivitelerde kısıtlılık yaratabilen bir baş ağrısı tipidir.Migren atakları genellikle 20 ila 30 yaş arasında başlar, fakat baş ağrısı atakları çocukluk ya da ergenlik döneminde yaşanabilir. Migren atağı dört aşamalı olabilir: prodrom, aura, baş ağrısı ve postdrom dönemleri. Her migren atağında tüm aşamalarla karşılaşılmayabilir.

Menisküs ve Ön Çapraz Bağ Yaralanması
Halk arasında bir hastalık olarak bilinen menisküs, aslında uyluk kemiği (femur) ve kaval kemiği (tibia) arasında bulunan yastıkçıklara verilen isimdir. Diz bölgesindeki kıkırdakları korumasıyla son derece önemli olan bu yapı, dizlere hareket kolaylığı sağlamakla birlikte kaval ve uyluk kemikleri arasında tabir-i caizse menteşe görevi görmektedir. Her dizde birer set halinde bulunan menisküs, O ve C şeklinde iki parçadan oluşur. C şeklindeki yapı iç menisküs olarak tanımlanırken, O yapısı ise dış menisküs olarak adlandırılmaktadır.

Çene Eklemi ve Diş Sıkma
Çene eklemi, kafa tası ile çene kemiği arasında, menteşe gibi görev yapan eklemdir. Bu eklem, kafa tasının her iki tarafında, hemen kulağın önünde, yerleşmiştir.Çene eklemi rahatsızlığı olan kişiler, geçici sürelerle veya uzun seneler boyunca, ciddi ağrı ve huzursuzluk hissederler.

Siyatik Sinir Sıkışması
Siyatik Sinir Sıkışması Nedir?
Vücuttaki en uzun ve en kalın sinir olan belin son omurlarından çıkarak dizin hemen altında sonlanır. Belden ayağa kadar uzanan ağrı ile karakterize olan siyatik ağrısı, kişinin kalçasından topuğuna doğru çekildiğini hissetmesine neden olur. Bacak ve ayak bölgesinde siyatik sinirin geçtiği bölge boyunca his ve güç kaybına yol açar. Ağrının şiddeti bazı zamanlarda kişinin hareketlerini sınırlayabilir.
Çoğunlukla kişi dik duramaz ve bir yana doğru eğilir. Yürüyüş sırasında ağrı hissedilen tarafta ayak sürükleme problemi görülebilir. Ayakların ve ayak parmaklarının alt tarafında ağrı, uyuşma ve karıncalanmanın yanı sıra iğne batmasına benzer bir his de duyulabilir.
Şiddetli vakalarda hareket kaybı görülebilir. Ayrıca mesane ve bağırsakların kontrol edilememesine bağlı olarak idrar kaçırma gibi acil müdahale gerektiren şikayetler de siyatik belirtileri arasında yer alır. Hastalığın tedavi edilmemesi durumunda ağrılı bacağa ait kaslarda incelme ve kısalma görülebilir.

Donuk Omuz
Donuk Omuz Nedir?
Donuk omuz, omuz eklemindeki kademeli hareket kaybından kaynaklanmaktadır. Bu eklem bir top (humerus başı) ve yuvadan (glenoid) oluşur. Bu eklem vücuttaki en hareketli eklemlerden biridir. Omuz donduğunda ise eklem sıkışır ve hareketi sınırlanır.
Pek çok omuz hastalığı ağrı ve hareket kaybı oluşturmasına rağmen, donmuş omuz çoğunlukla eklemi çevreleyen dokuların iltihaplanmasından (şişme, ağrı ve tahriş) kaynaklanır. Eklemi saran ve onu bir arada tutan dokuya kapsül adı verilir. Normalde kapsül, kol çeşitli pozisyonlara hareket ederken genişleyebilen ve büzüşebilen kıvrımlara sahiptir. Donuk omuzda kapsül iltihaplanmakta ve yara oluşmaktadır. Yara oluşumuna adhezyon adı verilir. Kapsülün kıvrımları hasar alıp gerildikçe, omuz hareketi kısıtlanır ve eklemi hareket ettirmek ağrılı hale gelir. Bu duruma adeziv kapsülit adı verilir.